Yapmış olduğumuz işlerden fotoğraf bilgi linkleri;
https://www.facebook.com/media/set/?set=a.542755249100680.1073741843.194277067281835&type=3
1975'te İzmir'de doğdum... (Burçlara meraklı olan varsa 15 şubat)
Bütün hayatım hep bir şeylere özenerek geçti... Sabit özentim rakenrol yıldızı olmak!
Mikrofonla küçük yaşta tanıştım... Babam devamlı sesimi kaydederdi. Teknik sorunları aşabilirsem (üşenme) bir sabah dinletirim. Küçükken en çok Barış Manço'ya özeniyordum, sonra onun yerini Mazhar Alanson aldı. 1991'de ilk gitarımı aldıktan sonra rakenrol yıldızı olma hayalleri kurmaya başladım. Ancak dönemin şartları rakenrol yıldızı olmaya pek elverişli değildi.
Lisede (bornova anadolu) iyi bir öğrenciydim, üniversitede şiştim. Odtü İktisat'ı kazanıp 1993'te ankara'ya geldim...Zaten hep komiklikler yapan bir adamdım ama Ankara'daki öğrenci evimizin (Taksim6) espri anlayışındaki yeri ayrıdır.
Gerçi o dönem önce "Ankara'dan iyi şairler çıkar..." diyerek şairliğe özenmiştim. Sonra bir gün radyo odtü'nün kuruluşuyla ilgili bir ilan gördüm! Aha! dedim... Radyoda ne yapabileceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. Samimi olmak gerekirse daha çok arşiviyle ilgileniyordum. "Şimdi orada sağlam arşiv olur, sabahtan akşama kaset çekerim..." düşüncesi daha baskındı...
Sonra işte espriler şakalar... Olay Vakti diye bir programla başladım. "Olay vaktinde olay yerindesiniz..." gibi bir sloganı vardı. Sonra geceye geçtim. Metropol Şaşkını, Yüzyılın Fiyaskosu, Müzikli Dakikalar 2000 (sene 1998) gibi programlar yaparken hayatım radyoda geçmeye başladı... Gece 1'de bitiyordu program... Çayıydı çorbasıydı derken sabaha doğru yatıyordum. Gidişatta bir değişiklik lazımdı...
Saatleri değiştirirsem belki hayatım düzene girer, düşüncesiyle 1999 yılında sabah kuşağına geçtim, Uyku Mahmuru'yla. Programda Fahir esas olarak haberleri okuyordu... Zaman içinde muhabbet tatlı gelince, daha eğlenceli şeyler konuşmaya başladık... Sonra haberlere Oktay geldi. Onun da cıvıması zaman almadı...
Kısa bir aradan sonra 1999 yılının Kasım ayında Modern Sabahlar başladı! Hala devam...
Mikrofon başında geçirdiğim en eğlenceli dakikalar... Mikrofonun sınırlarını zorladığımız bir sabah sporu!
Bir ara TRT'de Vaziyet'ler adlı bir televizyon programı deneyimi yaşadık üçümüz...
Program maalesef...
Ama o programa rağmen Bürge benden soğumadı... 2004'te evlendik. 2006'da Alin katıldı ailemize...
TRT radyo 1'de "Yarışma Bahane" programında küçük bir tipleme yaparak Ankara Radyosu'yla tanışmıştım. Ardından altı yıl süren Manzaralar geldi...Sonrasında iki yıl boyunca TRT fm'de Suni Gündem...
Ankara Radyosu'nda "Beraber ve Solo Sohbetler" vardı... Sohbetin en tatlı yerinde radyo kapandı!
Unutulmaz programlar olmayacaklar, ama çok güzel hatırlanacaklar...
Bir ara senaristliğe özendim... İki yıl kadar arkası yarın yazdıktan sonra içim kıyıldı. Ben artık kendi hikayelerimi yazmak istiyorum, diyerek ayrıldım. Yazdım da... Senaryoların sağa sola gönderilmesi aşaması gelince, sıkıcı yeri yani, dosyalar raflardaki yerini aldı. Hala orada duruyorlardır... Aslında bir iki tanesi çok havalıydı, bir ara indirmek lazım oradan...
Bir de Şahsi Şov meselesi var... 2008 Kasım'ında başladım, hala devam ediyor. Bir stand up gösterisi olmasına rağmen arada gitar da çaldığım için şimdilik bir rakenrol yıldızı olmaya en çok yaklaştığım iş!
Böyleyken böyle...Hayatımda olan biten herşeyi anlatıyorum zaten yıllardır. Mikrofonlar değişiyor, hikaye aynı...